Sylvia Plath
Bir gülücük düştü çimene
telafisi olanaksız!
Ama nasıl yitirecek kendilerini
Ama nasıl yitirecek kendilerini
Gece dansların.
Matematikte mi?
O ne saf zıplayışlar öyle, o ne kıvrılışlar
Elbette sonsuza değin.
Dolaşırlar dünyayı; güzelliklerinden,
Dolaşırlar dünyayı; güzelliklerinden,
Küçücük soluğunun armağanından, sırılsıklam çimen
Kokulu uykularından, zambaklardan, zambaklardan
Kokulu uykularından, zambaklardan, zambaklardan
Hepten yoksun oturmayacağım burda böyle
Etleri hiç benzemez.
Etleri hiç benzemez.
Egonun soğuk kıvrımları, kallâ zambağı
Ve kendini süsleyip püsleyen kaplan
Ve kendini süsleyip püsleyen kaplan
Lekeler ve bir tutam sıcak taç yaprağı
Kuyruklu yıldızların katedecek
Kuyruklu yıldızların katedecek
Öylesine büyük bir uzayı var ki
O ne soğukluk, o ne unutkanlık öyle
O ne soğukluk, o ne unutkanlık öyle
Bunun için tabaka tabaka soyulur el kol hareketlerin
Sıcak ve insansı, sonra pembe ışıkları onların
Sıcak ve insansı, sonra pembe ışıkları onların
Kanar ve soyulur
Kara bellek kayıpları arasından cennetin
Kara bellek kayıpları arasından cennetin
Tanrı lütfu gibi, altıkenarlı bembeyaz
Kar taneleri gibi gözlerimin, dudaklarımın,
Kar taneleri gibi gözlerimin, dudaklarımın,
Saçlarımın üstüne düşen
Hiçbiryere
Hiçbiryere
Dokunup dokunup da eriyen
Bu lambaları, bu gezegenleri,
Bu lambaları, bu gezegenleri,
Niye verdiler bana peki
6 kasım 1962
6 kasım 1962