23 Ocak 2008 Çarşamba

ENGELLER

Sen benim engelimsin beyaza.
Yaparım,
yıkılır,
Saldıran sularda silinen
Kumdan kuleler deniz kıyısında.
Sen benim düşmanımsın değişen,
Her seferinde ismin başka.
Ama hiç tadı yok yaşamanın,
Tam doğrulurken yeniden
Tarlamı suların basmasa.
İnsanınla vur,
hastalığınla yere ser,
Sars beni paraca,
Her yıkılışımda kuvvetim artar.
Işıyan köşe er geç benim,
Sen benim geçidimsin beyaza...

Behçet Necatigil
( 1916 - 1979 )

BİR İSTANBULLUNUN NOT DEFTERİNDEN - 2


Sokaklarda gerçeğin yüzleri,
Park etmiş kaç yüz kaldırımlarda,
Bir yol
Bulmaya çabalar arabasız.
Yalvarmalı izleyerek taşıtları,
Bir araca bin de nasıl binersen bin,
Zifoslar fışkırtarak üstüme
Basar gider arabalı.
Bir mahşerde itile kakıla,
Sindikçe sinerek,
Ben bu yaşa gelmiş adam
Başka yere gidemem ki.
Bu duraktan bu otobüs
Ne zamanlar geçer?
Sorarım, gülerler:
Bekle baba!
Beklerim kış, yaz, ayaz
Kuyruklarda,
İstanbul'da yaşıyorum,
Yaşamaksa...
Behçet Necatigil
fotoğraf: nihat karadağ

BENDEN SELAM SÖYLEYİN

Yağmurdan çıkar gelirdim
Başımı öne eğerdim
İşsizdim
biliyordun
Çaresizdim
biliyordun
Yine de çok seviyordun
Ya sonra?
Benden selam söyleyin,
O nazlı sevgiliye
Tutsakmış da ne olmuş
Demiş birisine
Benden selam söyleyin
O nazlı gözlerime
Unutamadım unutamadım
Acı tatlı günlerimiz
Oldu elbette (bizim de)
Anlatırdım gülerdin
Gözlerimden öperdin
Bu günler geçecek derdin
Ya sonra?
Benden selam söyleyin,
O nazlı sevgiliye
Hapismiş de ne olmuş
Demiş birisine,
Benden selam söyleyin
O nazlı gözlerime
Unutamadım unutamadım

Söz: Ahmet Kaya

22 Ocak 2008 Salı

bakışımın kırıklığından
bütün yapraklarım dökülüyor...
kendimi ele veriyorum,
düşüm artıyor,düşüşüm hızlanıyor...
düşümün 'd'si düşünce
bir üşümektir sarıyor ayaklarımı,
üşüyünce düşüyorum,
düşünce ölüyorum...
ölmekten gülüyorum...
belki de ölmekten geliyorum
ondan böyle gülüyorum
bilmiyorum...
LAMİA

20 Ocak 2008 Pazar

AĞULU MANTAR


Yağmur bir adım ötemizde
Kabarmış ağulu mantar
Sessizliktir ateşin yanındaki kütük
Suyun ışık değmiş kabuğu
Sen tane tanesin sevgilim
Denizim ben batık aşklarla dolu
Melih Cevdet Anday

DEĞİŞİK


Başka türlü birşey benim istediğim,
Ne ağaca benzer ne de buluta benzer;
Burası gibi değil gideceğim memleket,
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;
Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız
Rengi başka, tadı başka.


Can YÜCEL
fotoğraf: nihat karadağ

KİBAR HIRSIZIN TÜRKÜSÜ


Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan
Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan
Taksinize mülkünüze dairenize...
Heceleyerek üzerinde ayak ve el uçlarımın
Belledim seyyarenizi ve kelimelerinizi...
Gözlerinize baktım, mukaddes ciltlerinize, büfelerinize
Vesairenize...
Şiir fenerimle de baktım, son çığlık!
Aşk yokmuş sizde beş paralık!
Gidiyorum ben boşçakallar
Sıçmışım ortalık yerinize
Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık
Can YÜCEL

BENİ UNUT

Açık pencereden sesleniyor,
ağacın yapraklarına söyletiyor:
"Beni unut!"

Oturduğu evin balkonundan,
bulutlara haber salmış olacak,
ne dedikleri işitilmiyor ama, anlıyorum:
"Beni unut!"

Damların üstünden geliyor bu ses,
tramvaylar, otobüsler getiriyor,
denizden motorlar getiriyor.
Bazen dalıyorum, insan hali,
bir karanlık içinde gözleri
ıslak, siyah konuşuyor:
"Beni unut!"

O gece yan yana yürüyorduk,
hiçbir şey konuşmuyorduk,
fakat sesi, durmadan kulağımda çınlıyordu:
"Beni unut!"

Bu trene de ne oluyor bilmem
yolunda doğru dürüst yürüse olmaz,
Yenikapı'dan her geçişinde
avazı çıktığı kadar bağırıyor:
"Beni unut!.."

"Beni unut!.."
Anladım, herkes ondan yana
rıhtımdaki vapur, kilise çanları,
radyoda şarkı, sokak satıcıları,
caddeler, bulvarlar onu tutuyor.

Olmayacak bir zamanda sesleniyor:
"Beni unut!.."


arif damar

fotoğraf: nihat karadağ

YOL YORGUNU


Bana bir türkü öğretsen
Ayın aydınlığında söylesem
Gecenin karanlığında söylesem
Yağmur yağınca söylesem
Toprak uyanınca söylesem
Bana bir türkü öğretsen
Bana bir türkü öğretsen
Beraber olunca söylesem
Ayrı kalınca söylesem
Seni unutunca söylesem
Bana bir türkü öğretsen
Geldiğim yerlere er geç dönebilsem
Sevebilsem her şeyi yeniden sensiz
Sensiz vazgeçebilsem
Gece demesem gündüz demesem
Kimseleri dinlemesem
Hem yürüsem hem söylesem
Hem söylesem hem yürüsem
arif damar