12 Mayıs 2010 Çarşamba

arkadaşım badem ağacı


Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Acarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hem de bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
Koş desinler bize şaşkın
Sonu gelmese de hiç bir aşkın
Açalım yine de çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım
Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sen de bu güzel havaya

aziz nesin

31 Ocak 2010 Pazar

öğrendim . .

Sonsuz birkaranlığın içinden doğdum.Işığı gördüm, korktum.Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.Gün geldi sonsuz karanlığa ugurladim sevdiklerimi.Ağladım.Yaşamayı öğrendim.
Dogumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;aradaki bölümün, ölümden çalinan zamanlarolduğunuöğrendim.
Zamani öğrendim.
Yaristim onunla ...Zamanla yarisilmayacagini,
Zamanla barisilacagini,
zamanla öğrendim ...
Insani öğrendim.
Sonra insanlarin içinde iyiler ve Kötüler olduğunu ...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim.Sonra güvenmeyi ...
Sonra da güvenin sevgiden daha Kalici olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerinekuruldugunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim.Sonra tenin altnda bir ruh bulunduğunu. ..
Sonra da ruhun aslında,
tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Evreni öğrendim.Sonra evreni aydinlatmanin yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreniaydinlatabilmek gerektigin öğrendim.
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca Üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça ülesmenin,
bolca üretmekkadar önemli olduğunu öğrendim.
Okumayi öğrendim.
Kendime yazıyı ögrettim sonra ...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana ...
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi ...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi ...
Dünyaya tek başına meydan okumayi öğrendim genç yaşta ...
Sonra kalabaliklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardim.Sonra da asil yürüyüsün kalabaliklara karşı olmasigerektigine aydim.Düsünmeyi öğrendim.
Sonra Kalıplar içinde düsünmeyi öğrendim.Sonra saglikli düsünmenin KALIPLARI yikarakdüsünmek olduğunu öğrendim.
Namusun önemini öğrendim evde ...Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha elsürmemek olduğunu öğrendim.
Gerçeği öğrendim bir gün ...
Ve gerçeğin acı olduğunu ...Sonra dozunda Acının,
yemege olduğu kadar hayata dalezzet kattigini öğrendim.
Her canlinin ölümü tadacagini, ama sadece bazılarının
Hayati tadacagini öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya ...Kalp durur ...
Akıl unutur ...Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...

-alıntıdır-