20 Şubat 2009 Cuma

cırcır böceği

Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar.
Gruptan biri, Kızılderili'dir. Yolda, insan kalabalığı, siren sesleri, iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek böceği aramaya başlar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızilderili'ye: 'Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?' diye sorar. Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesingeldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmedigini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek: 'Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin. 'der.

19 Şubat 2009 Perşembe

Çakıl Taşları

"şu gönlümün
bir
umudu
gülüm
. .
gözLerimiN
yaşında
mı?"
benim çakıl taşlarım var
irili ufaklı
kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım
çakıl taşlarım var
her yerden topladığım
boşluğa düştüğümde
oyunlar yaratıp oynadığım
benim bir sözlüğüm var
unutulmuş bir dil
oysa ki içinde her şeyin anlamı gizli
benim bir gözlüğüm var
sol camı kırıldı
taktığım zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç “hiç” oldun mu,
birden duruldun mu?
bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
düştün mü sen?
benim hiç boyanmamış dört duvarım var
çatlaklarından sızıp içinden geçtiğim
benim hiç yıkılmamış duvarlarım var
dikkatle baktığımda ardını gördüğüm adeta
sen hiç “hiç” oldun mu
birden duruldun mu?
bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
düştün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadığım
benim bir sevgilim var
henüz tanışmadığım
benim umudum var
benim umudum
benim umudum var
benim umudum