21 Mayıs 2008 Çarşamba

sen daha başından...


Sen kollarıma asla gelmemiş sevgili,
sen yitirilmiş olan daha başından,
senin hangi şarkılar gider hoşuna,
hiç öğrenemedim.
Vaz geçtim ben
seni gelecek anın kabaran dalgaları içinde
tanımaya çabalamaktan.
İçimdeki tüm uçsuz bucaksız imgeler -
- çok uzaktaki derinliğine
hissedilen peyzaj, şehirler, kuleler, köprüler
ve patikaların tahmin-
edimedik dönemeçleri
ve şu bir vakitler nabzı
tanrıların hayatıyla atan kudretli topraklar -
- tümü, beni her zaman atlatan seni
anlamlandırmak için içimden yükselirler.
Sen, sevgili, daima hasretle seyrettiğim
bahçelersin sen.
Bir kır evinde açık bir pencere -
-, ve sen daha yeni atmışsın adımını dışarı,
dalgın düşünceli karşılamak için beni.
Rast gele geçtiğim sokaklar, -
- sen onlarda az önce yürümüş
ve gözden kaybolmuşsun.
Ve bazen, bir dükkanda,
aynalar hala sersemlemiş olurlardı
senin orada bulunmuş olmandan,
irkilmiş geri verirlerdi benim çok ani hayalimi.
Kim bilir?
belki de aynı kuş yankılanıyordu içimizden
ikimizin de ayrı ayrı,
dün akşam.
Rainer Maria Rilke