23 Ekim 2007 Salı


























Düşün Sonu

Yeniden başlayamaz artık bu gövde.

Gözlerine dokunulduğunda, bir yığın toprağın canlılığını duyar biri.

Tan ağırtısında da kendisini susturamıyan topraktır o.

Ölü bir gövdedir, o bir çok uyanıştan kalan ama.

Hergün yaşama başlayacak gücümüz yok -

Toprağın önünde, suskun bir gök altında-

bir yeniden uyanışı bekliyerek.

Şaşırtıyor biri bunca yoruculuğuna tan ağırtısının.

Bir iş yerine getiriliyor bu yeniden uyanışlar içinde.

Ama sadece ilerki bir işe heyecan yüklemek ve yoprağı bir kez uyandırmak için yaşıyoruz.

Ve kimi kez oraya erişip, sonra bizle birlikte suskunluğa dönüyor.

Kımıldanmazdı yüz hafifçe dokunsaydı el -

yaşayan el duyuyor dokunulan yaşamı -

Bu soğut, tan ağartısında donan toprağın soğuğu değilse

gerçekten belkide yeniden uyanıştır.

ve tan ağartısında susan varlıklar sözcükler söylerler yine.

Ama elim titriyor.

Ve tüm varlıklar kımıltısız ele benziyor.

Bir zamanlar kuru bir acı ve ışığın kasılmasıydı tan ağırtısında uyanmak.

Ama yine de bir özgürlüğe kavuşmaydı.

Toprağın verimsiz sözcüğü kısa bir an sevinçliydi.

Ve yine orada dönmekti ölüm.

Şimdi toprağa dönmeyen gövde bir çok yeniden uyanışı bekliyor.

Ondan sözetmiyor kaskatı dudaklar da.
Cesare PAVESE