15 Ocak 2008 Salı

İstanbul Ağlıyor..

trende biletsiz sevdalar vardı
vagonlar kaçaklara göz yumarlardı
aksada yüreklere kar pınarları
sevdanın arkası var ardı bahardı
istanbul ağlıyor sen ağlıyorsun
hadi git git artık
[sevdiğin bekliyor]
ne duruyorsun
yolcular hep kaçak
bizse tutuklu
gözler ağlıyor
tutkulu çocuksu
yıldız avlarım
göğün mavisinde her dem bakışlarını gözlerinin deryasında
pusu duran ellerimi sana tuzaklarım
her tetik düşürdüğünde gözlerin ölüme az kalır
yalnız gördü ya
gelir bende kalır yalnızlık
uzar geceler
istanbula yağmur yağar karla karışık
karı ayıklar yağmur kokularını alırım koynuma
ot koyarım göz ucuma
anlarım
yine yangın
yine hasret
yıkanan istanbuldan düşen payıma
bi de yüzünün giderken ki ıslaklığı
gül damlası düşmüş ateş yurduydu
dağlara dil uzatan narlı kuyuydu
yağsada gönüllere gam geceleri
ceren yarasında aşk
[dert]
büyütürdü
istanbul ağlıyor
ben ağlıyorum
hadi kalk gel artık dayanamıyorum
yolcular geldiler
sen yoksun içinde
yüreğim can veriyor acılar içinde
gülay